6 Mart 2015 Cuma

Gizli Şifa AURA





    Canlı cansız bütün varlıkların aurası vardır ve özel bir fotoğraflama yöntemi olan kirilian ile çekilir. Aura varlıkların çevrelerine yaydıkları enerji ile oluşan, fotoğraflandığında yukardaki gibi görünen enerji alanıdır. Bu alanın içerdiği renkler ve ışınım oranı, ilgili varlık hakkında pek çok bilgi verir. Insan aurasından hangi hastalık ( daha gerçekleşmemişse bile)ve hangi organlarda olduğu, endişe, neşe, huzur gibi birçok ayrıntı anlaşılır. Bu şekilde birçok problem daha ortaya çıkmadan enerji bedeninde farkedilerek önlem alma imkanı doğar.
      Peki ya yediğimiz sebzeler, meyveler? Aynı şekilde bitkiler de çevrelerine enerji yayar. Doğal olarak çiğ yiyeceklerimizin, tohumlarımızın, suyumuzun da auraları ışıl ışıl parlar. Özellikle tohumun aurasına dikkat ederseniz tohumdan yayılan enerjinin diğer bitki auralarından daha güçlü olduğunu görürsünüz. Aynı bitkide tazeliğine ve doğallığına bağlı olarak bu aura değişkenlik gösterir. Bu enerji onların canlılığı azaldıkça azalır. Hele genetiğinin değişmiş olması aurayı bozar. GDO lu besinlerden uzak durmak için bir neden daha! Pişim sırasında  sıcaklık 45 dereceye geldiğinde:
        Enzimlerin % 100 ü
        Vitaminlerin %85 i
        Proteinin %50 si eksilir.
Pişirme aslında çoğunluğu alkali olan bitkileri asidik yapar. Bitkinin bünyesindeki oksijen yok olur, antioksidan özelliğini kaybeder.
  Eğer çiğ ile pişmiş, taze ile bayat arasındaki aura farkını görebilseydik acaba kaç çeşit besini daha farklı tarzda sofralarımıza koyardık?

     Holistik öğretide her bitkinin, besinin pişirim sırasında artık ölü olduğunu, ölü besinlerle beslenmenin vücudumuza yarar yerine zarar verdiğini, hastalıklara yol açtığını, elden geldiğince YAŞAYAN yani çiğ, kurutulmuş, salamura gibi besinlerle beslenmenin önemi belirtilir. Bir tohumun aurası onun içindeki yaşam gücünün göstergesidir. Çimlendirilmiş tohum yemek, doğal beslenmede müthiş enerjilerin ve bir tohumun Içindeki yaşamın bize akması demektir. Denemek isteyenler için bilgi: çimlendirilmiş yeşil mercimek, özellikle salatası mükemmel oluyor. Kavrulmamış badem, fındık, ceviz, kabak çekirdeği, ayçiçek çekirdeği, keçi boynuzu... Hepsi içlerinde var olan enerjiyi koruyorlar. Kurumaları ölmeleri demek değil. Sadece pişmeleri içlerindeki yaşam enerjisini yok ediyor. Badem, fındık,
hindistan cevizi, avokado, zeytin ve ceviz gibi faydalı yağları olan tohumlar pişim esnasında  kimyasal değişime uğruyor, yağlarının da faydası kalmıyor.     Sofralarımızda elimizden geldiğince ısıl işlem görmemiş yağları, özellikle sızma zeytinyağını  bulundurmalıyız. Araştırmalar gösteriyor ki, çiğ yağ kolayca metabolize olur ve vücuttan atılır. Ancak pişmiş yağ daha zor parçalanır, kalp damar, tansiyon problemlerine sebep olur ve maalesef kolayca depolanır. Pişmiş yağdan daha kötü olan yanmış yağ ( makine yağı) sınıfına giren kızartma yağlarından ve içinde pişirilen müstakbel kanserojenlerimizden hiç bahsetmeyelim.
Elma Aurası
     Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da bitkileri çiğ tüketelim derken; yer fıstığı, iç bakla gibi bazı besinlere dikkat edelim, çünkü çiğ tüketiminin zararlı olduğu kaynaklarda belirtiliyor. Faydalı olduğunu düşünerek, araştırmadan çiğ tüketmeyelim. Ayrıca örneğin lahana, turp gibi bazı çiğ yiyeceklerin vücudumuzda iyot eksikliği yarattığı, fermente ( turşu) veya pişmiş halde yenmesi gerektiği araştırmalarda yer alıyor. Başka bir konu da hassas mideler. Birçok besini çiğ tüketemezler. Herkes kendini az çok bilir.
      Doğal beslenmeye atılan ilk adım en büyük adımdır. Acelemiz yok. Doğal besin konusu engin bir deniz, önemli olan birbirini destekleyen bilgileri toparlamadan, kulaktan dolma şeylerle doğala ulaşalım derken kendimize zarar vermeyelim. Vücudumuzu dinlemeyi bilelim.

           HOŞÇAKALIN