Vücut açısından asitli yiyecekler şekerli, karbonhidratlı
besinler ve siyah çay, kahve, koladır. Kanımız her zaman alkaliye yakın bir
dengede kalmak için savunma yöntemleri geliştirmiştir. Bir çok besin asitli
olabilir örneğin limon, zencefil, sirke gibi; ama vücudu alkali yapar. Asitli
diye tarif edilen yiyecekler ise vücudumuza glikoz yükü getirir, kan asitlenir,
alkali dengesine dönebilmek için birkaç dakika içinde kemiklerden kana kalsiyum
ve magnezyum pompalanır. Örneğin bir bardak asitli içecek, kanda nötrleşmek
için 32 bardak su ve kemiklerden gelecek kalsiyuma ihtiyaç duyar. Bu şekilde
kandaki fazla asidi kemiklerden gelen o çok kıymetli minerallerle ( ve işte
kemik erimesinin bir sebebi) bağlamış oluruz.
Bedenimiz kanın
alkali dengesini korumak ve asit artıklarını ortamdan uzaklaştırmak için
eklemlere ve kaslara depolar. Bu mecburi yöntem kısa dönem için hayati önemi
olan organları kurtarır. Ancak zamanla asit artıklarının iğne gibi batan yapısı
yüzünden eklem ve kas ağrıları, iltihaplı durumlar baş gösterir.
Yaşam tarzımızı
değiştirmek için geç kalmış sayılmayız. Abartısız alkali beslenme, günlük hafif
egzersiz, derin nefes çalışmaları, yeterli su içmek, aşırıya kaçmamak şartıyla
bitki çayları... Nefes, vücudumuza bol oksijen sağlayarak asit artıklarını
bağlar ve son derece etkilidir. Özellikle diyaframdan alınan, derin, alış,
tutuş ve bırakış olmak üzere 4'er saniyelik yavaş burun nefesleri kastediliyor.
Kanserli hücrelerin oksijensiz, asitli ve şekerli ortamda yaşayabilen değişime
uğramış( öz be öz) hücrelerimiz olması nefesin ciddiyetini ortaya koyuyor.
Alkali maddelere
bağlamayı başardığımız asit artıklarını idrar, ter ve nefes yoluyla atarız.
Yağlar alkali ortamda çözülür, asitli vücutlarda mecburen ( asit artıkları saklanır)
yağlanma fazladır. Özellikle bel çevresinde birikim yapar. Aynı şekilde tiroidi
yönlendiren iyot minerali de asitli ortamda iyi çalışamaz. Diğer taraftan,
vücudumuzu ele geçiren mantarlar ancak asit ortamda yaşar, bağırsaklarımızda
zehirli artıklar üretip alerji, karaciğer problemleri yaratırlar. Cilt ise
kolajen dokusunun esnekliğini şeker yüzünden kaybeder. Şekerin asitlenme sebebi
olduğunu tekrar etmeme lüzum yok sanırım. Spor esnasında olan kas kramplarının
da sebebi, oluşan asit artıklarını atmak için kaslardan magnezyum
çekilmesidir... Listeyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz. Bu konuya
dikkatinizi çekmek istiyorum. Şimdiye kadar verdiğim her sebep sonuç birbirine
bağlıydı, değil mi? Sanki bitmez tükenmez bir dairede dönüyoruz, neyi tutsak, diğeri
beraber geliyor.
Şimdiye kadar
hangi araştırmayı incelerseniz bir bitki için veya bir diyet için olsun, bitmez
tükenmez faydalar, vücut işleyişinde önem, vazgeçilmez, tek gerçek seçenek gibi
imaj yaratıldığını göreceksiniz. Alkali diyet abartıları, alkali damlaları (
hazım problemleri yaptığı ifade ediliyor) için de aynı şey geçerli. Eğer başka
kaynaklara bakarsanız faydalı sonuçlar listesinin uzayıp gittiğini görürsünüz.
Neden? Çünkü
vücut bir bütün ve hangi noktadan başlarsanız diğer konuların şifalandığını
görürsüz. Yani ortada bu kadar abartılacak bir şey yok. Yeter ki vücudun
dilinden anlayın ve doğal yaşamı hayatınıza alın. Her attığınız adım bir
öncekinden daha kolay olacak, inanın. Popüler diyetleri denediniz, biliyorum.
Sürekli, etkili, bünye ve ruh dostu, her yerde, kolaylıkla uygulanan seçenekler
değiller. Yeri geldi zaten hassas olan midenizi iyice hazmedemez hale
getirdiniz. Sonra malum zincirin halkalarını takip ettiniz: yavaş hazım, yavaş
safra, yavaş bağırsak, yine yavaş safra, artık doğru düzgün hazmetmeyen mide...
Kabızlık, sürekli şişlik, gaz olayları, daha ilerisi safra taşları... İşte çark
böyle işliyor. Sadece sindirim değil, daha farklı mekanizmalarda da durum aynı.
Lütfen yaşamınızda tekrarları arayın, genelde fark edilmez oluyorlar. Gün
içinde o kadar sık gerçekleşiyorlar ki ( damlayan suyun kovayı doldurması gibi)
fark edilmeden sonucu değiştiriyorlar. Mesela çaya attığımız şeker ne de küçük
değil mi? Ama zamanla kiloyu etkileyecek kaloriyi aldırır veya hızlı yemek yemek
zaman içinde iyi çiğnenmediği için muhakkak hazım problemleri yapar.
Sonuç olarak,
sağlıklı yaşama attığımız ilk adım en büyük adımdır. Diğer şeyler çorap söküğü
gibi peşi sıra gelir. Lütfen daha önce işlediğim faydalı bakterilerle barışma
konusunu inceleyin. İyi bir başlangıç olduğunu göreceksiniz.
HOŞÇAKALIN